Almanya'nın yakın tarihinin en karanlık sayfalarından biri olan Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütüne yönelik destek iddiaları, bugün Dresden Yüksek Eyalet Mahkemesi'nde başlayan yeni bir davayla bir kez daha gündeme geldi. Sanık sandalyesinde, örgütün hayatta kalan tek üyesi Beate Zschäpe'nin en yakın arkadaşı olduğu belirtilen Susann E. bulunuyor.
Bu dava, Münih'teki ana NSU davasında aydınlatılamayan destek ağı ve devlet kurumlarının ihmalleri hakkındaki sorulara yeni cevaplar getirme potansiyeli taşıyor.
Olay Zinciri: NSU Nasıl Ortaya Çıktı ve Neler Yaptı?
NSU, 2000-2007 yılları arasında Almanya'nın çeşitli kentlerinde çoğunluğu Türk kökenli olan 8'i Türk 10 kişiyi ırkçı saiklerle katletti. Cinayet kurbanları arasında Enver Şimşek, Abdurrahim Özüdoğru, Süleyman Taşköprü, Habil Kılıç, Mehmet Turgut, İsmail Yaşar, Theodoros Boulgarides, Mehmet Kubaşık, Halit Yozgat ve polis memuru Michèle Kiesewetter bulunuyor.
Örgüt, cinayetlerin yanı sıra 2004 yılında Köln'de Türklerin yoğun olduğu Keup Caddesi'nde bombalı saldırı düzenledi ve çok sayıda banka soygunu gerçekleştirdi.
Cinayetlerin Ortaya Çıkışı: Yıllarca süren soruşturmalarda cinayetlerin arkasında ırkçı bir örgütün olabileceği ihtimali göz ardı edildi; aileler ve kurbanlar "mafya veya uyuşturucu bağlantılı" olmakla itham edildi. Alman medyası bu olayları uzun süre aşağılayıcı bir ifadeyle "Döner Cinayetleri" olarak adlandırdı.
NSU'nun İfşası (4 Kasım 2011): Thüringen eyaletinin Eisenach kentinde başarısız bir banka soygununun ardından örgüt üyeleri Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt saklandıkları karavanda ölü bulundu (iddiaya göre intihar ettiler). Ardından Beate Zschäpe, üçlünün Zwickau'daki hücre evini ateşe verdi ve polise teslim olmadan önce cinayetleri üstlenen bir video hazırlayıp Alman basınına ve Türkiye'nin Münih Başkonsolosluğu'na gönderdi. Bu olayla NSU'nun varlığı ve cinayetlerdeki rolü aydınlandı.
Münih'teki Ana NSU Davası ve Cezalar (2013-2018)
6 Mayıs 2013'te Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi'nde başlayan ve yaklaşık 5 yıl süren "Yüzyılın Davası"nda kararlar 11 Temmuz 2018'de açıklandı.
Sanık AdıSuçlamaVerilen CezaDurumuBeate Zschäpe10 cinayete suç ortaklığı, terör örgütü üyeliği, ağır kundakçılıkMüebbet hapis cezasıYargıtay tarafından onandı.Ralf Wohlleben9 cinayette kullanılan silahı (Ceska 83) temin etmeye yardım10 yıl hapis cezasıYargıtay tarafından onandı.Carsten S.Silahın temin edilmesine yardım (suçun işlendiği sırada reşit olmaması)Gençlik yasaları uyarınca 3 yıl hapis cezasıCezası onaylandı.Holger G.Terör örgütüne destek3 yıl hapis cezasıYargıtay tarafından onandı.Andre EmmingerTerör örgütüne destek (Susann E.'nin eşi)2 yıl 6 ay hapis cezasıCezası kesinleşti.Yeni Dava: Susann E.'ye Yöneltilen Suçlamalar
Federal Başsavcılık tarafından hazırlanan iddianamede, Beate Zschäpe'nin en yakın arkadaşı ve hükümlü Andre E.'nin eşi olan Susann E.'ye yöneltilen temel suçlamalar şunlardır:
Cinayetlerden Haberdar Olma: NSU'nun cinayet eylemlerinden haberdar olduğu iddiası.
Kimlik ve Seyahat Yardımı: Beate Zschäpe'ye kaçış döneminde kendi kimliğini kullanmasına izin vermek, kolay seyahat edebilmesi için adına düzenlenmiş yıllık tren kartını ve doktora gidebilmesi için sağlık sigortası kartını kullandırmak.
Dolaylı Destek: Uwe Böhnhardt ve Uwe Mundlos'un son banka soygununda kullandığı karavanın kiralanmasına yardım ettiği şüphesi.
Zschäpe'nin Münih'teki davasında, evi ateşe verdikten sonra Susann E. ile bir kez daha görüştüğünü ve arkadaşının kendisine "giyecek temiz kıyafet getirdiğini" söylemesi, Susann E.'nin terör hücresine kritik anlarda aktif destek verdiği iddialarını güçlendirmiştir.
Protestolar ve Adalet Arayışı
NSU davasının kararları, Almanya genelinde büyük bir infiale ve protestolara neden oldu.
Protestoların Sebebi: Kurban aileleri ve protestocular, beş yıl süren yargılama sürecine rağmen NSU'nun ardındaki tüm destek ağının ve devletin ihmallerinin tam olarak aydınlatılmadığı görüşünde. Kararların açıklanmasının ardından başta Hamburg ve Münih olmak üzere birçok kentte protesto mitingleri düzenlendi.
Talepler: Protestolarda, davanın olayı sona erdirmemesi gerektiği belirtilerek "kapsamlı aydınlatma" ve devlet kurumlarındaki kurumsal ırkçılığın ve ihmallerin ortaya çıkarılması talep edildi. Kurban aileleri, dönemin Başbakanı Angela Merkel'in "suç ortaklarını ve arkasındaki isimleri ortaya çıkarma" sözünün tutulmadığını düşünüyor.
Devlet Kurumlarına Eleştiriler: Soruşturmaların yanlış yönlendirilmesi (cinayetlerin ırkçı motivasyonunu göz ardı etme), Anayasayı Koruma Teşkilatı'nda (BfV) NSU ile ilgili bazı dosyaların imha edilmesi ve davada gizlilik kararı alınması gibi durumlar, güvenlik ve istihbarat kurumlarına olan güveni ciddi ölçüde sarsmıştır.
Susann E. Davasının Önemi
Dresden'de başlayan bu yeni dava, NSU'nun çevresindeki destekçiler ağına ışık tutabilir ve Federal Başsavcılığın daha geniş bir destek yapısını ortaya çıkarma çabalarının bir parçası olarak görülüyor. Davadan çıkacak sonuç:
Destek Ağının Boyutu: NSU'yu destekleyen kişilerin sayısının, Münih davasında yargılanan beş sanıktan daha fazla olduğunu gösteren iddialara açıklık getirebilir.
Devlet Güvenine Etkisi: Alman kamuoyunun aşırı sağcı terörle mücadelede devlete olan güveninin yeniden tesis edilmesi veya tam tersi durumun yaşanması açısından belirleyici olabilir.
Adalet Arayışı: Kurban ailelerinin, cinayetlerin ardındaki tüm gerçeklerin ortaya çıkması yönündeki adalet arayışını doğrudan etkileyecektir.
Bu davanın, NSU skandalının perde arkasındaki karanlık noktaları aydınlatması ve mağdur ailelerinin uzun süredir beklediği adalete giden yolda önemli bir adım olması bekleniyor.