Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) Ekim ayına ait "finansal yatırım araçlarının reel getiri oranları" verileri, yatırımcılar için beklenen tabloyu bir kez daha gözler önüne serdi: Külçe Altın, reel getiride tahtını kimseye bırakmıyor!
Sizin sunduğunuz detaylı TÜİK verilerini merkeze alarak, piyasaların mevcut nabzını ve "Altın Hâlâ Çıkmayı Bekliyor mu?" sorusunun cevabını, alışılmış haber akışının dışına çıkarak, özgün bir dille analiz ediyoruz.
Altın Neden Yine Şampiyon? TÜİK Verilerinin Satır Arası
TÜİK verileri, altının sadece bir aylık değil, 3 aylık, 6 aylık ve yıllık periyotlarda da yatırımcısına en yüksek reel getiriyi sağladığını kanıtlıyor. Bu durum, altının geleneksel "güvenli liman" rolünü, yüksek enflasyon ortamında ne denli güçlü bir şekilde sürdürdüğünü gösteriyor.
Aylık Zirve (Ekim): TÜFE'ye göre yüzde 12,61, Yİ-ÜFE'ye göre yüzde 13,63 reel getiri.
Yıllık Şampiyonluk: TÜFE'ye göre yüzde 40,94, Yİ-ÜFE'ye göre yüzde 47,46 reel getiri.
Altının bu üstünlüğü, yatırımcıların özellikle yüksek enflasyon ve küresel belirsizlik dönemlerinde "değer koruma" güdüsüyle hareket ettiğini ve bu güdünün başarıyla sonuçlandığını ispatlıyor.
Borsanın "Üzüntüsü" ve Diğer Araçların Reel Durumu
TÜİK verilerinde en dikkat çekici detaylardan biri ise BİST 100 Endeksi'nin ve döviz kurlarının reel bazda yatırımcıya kaybettirmesi.
BİST 100: Aylık bazda TÜFE'ye göre yüzde 4,82 ve yıllık bazda yüzde 9,85 oranında kayba yol açarak, yatırımcılarını en çok üzen araç oldu. Bu durum, nominal yükselişlere rağmen enflasyon karşısında reel değerin eridiğini gösteriyor.
Döviz (Dolar/Euro): Hem aylık hem de yıllık bazda, enflasyon karşısında reel olarak kaybettiren araçlar arasında yer alıyor. Özellikle dolar, yıllık bazda TÜFE'ye göre yüzde 8,07 reel kayıp ile dikkat çekiyor.
Blok Not: Mevduat faizi (brüt) ve DİBS gibi faiz getirili araçların, özellikle yıllık bazda reel getiri sağlayabilmiş olması (TÜFE'ye göre brüt mevduat faizi %6,67), faiz politikalarındaki sıkılaşmanın etkilerini kısmen yansıttığını düşündürüyor. Ancak, bu getiriler bile altının çok gerisinde kalmıştır.
Piyasaların Fısıltısı: Altın Hâlâ Çıkmayı Bekliyor mu?
TÜİK verilerinin işaret ettiği geçmiş performansın ötesinde, güncel piyasa beklentileri ve teknik analizler, altındaki yükseliş potansiyelinin devam ettiğine dair güçlü sinyaller veriyor.
Güçlü Teknik Görünüm: Teknik analizler, Gram Altın fiyatının kritik destek seviyelerinin üzerinde kaldığı sürece yükselme potansiyelini koruduğunu gösteriyor. Düzeltmelerin, uzun vadeli alım fırsatları olarak görüldüğü yaygın bir görüş.
Küresel Belirsizlik ve Jeopolitik Riskler: Altının en büyük destekçileri olan küresel enflasyon, merkez bankalarının faiz politikaları ve jeopolitik gerginlikler (özellikle ONS Altın fiyatlarını etkileyen faktörler), piyasalarda hala belirleyici. Bu riskler sürdükçe, altının "güvenli liman" talebi canlı kalmaya devam edecektir.
Yerel Kur Dinamikleri: Gram altının fiyatı, hem ONS altının küresel fiyatından hem de Dolar/TL kurundan etkilenmektedir. Yurt içi enflasyon ve döviz kuru beklentileri, gram altının TL bazındaki performansını güçlü bir şekilde desteklemeye devam ediyor.
Uzun Vadeli Hedefler: Bazı piyasa yorumcuları, yıl sonu ve 2026'nın ilk çeyreği için gram altında mevcut seviyelerin oldukça üzerinde hedefler belirterek, yükseliş trendinin henüz bitmediğini, aksine bir dinlenme ve güç toplama evresinde olduğunu öne sürüyorlar.
Özetle: TÜİK verileri altının geçmişte olduğu gibi enflasyondan korunmada en başarılı araç olduğunu teyit ederken, güncel piyasa analizleri altının bir sonraki yükseliş dalgasına hazırlandığına dair genel bir beklentiyi yansıtıyor. Ancak, kısa vadeli düzeltmelerin ve fiyat dalgalanmalarının olabileceği de göz ardı edilmemelidir.