Ankara'daki Akıl Almaz Sağlık Skandalı! Sağlıklı Doğan Bebek, Ailesine Cansız Teslim Edildi
Ankara'da özel bir hastanede yaşanan ve kamuoyunda büyük infiale yol açan olay, sağlık sektöründeki ihmal iddialarını bir kez daha gündeme getirdi. Hacer Ersoy Çetiner, hamileliğinin 35. haftasında kızı Ahsen Meva'yı dünyaya getirmenin heyecanını yaşarken, yaşadığı korkunç gerçekle yıkıldı. İddialara göre, sağlıklı bir şekilde doğan Ahsen Meva bebek, ailesine kısa bir süre sonra cansız bedeniyle teslim edildi. Bu akıl almaz durum, anne ve babanın çığlıklarıyla adli mercilere taşındı ve soruşturma, özel hastanedeki korkunç ihmaller zincirini ortaya çıkardı.
Olay, 2021 yılında Ankara'daki özel bir hastanede gerçekleşti. Hacer Ersoy Çetiner, 35 haftalık bebeğini normal doğumla dünyaya getirdi. Doğumun ardından bebeğin bir süre annesine gösterildiği, ancak kısa süre sonra "solunum sıkıntısı" bahanesiyle yoğun bakıma alındığı iddia edildi. Aile, bu süreçte bebekleriyle ilgili çelişkili ve net olmayan bilgiler aldıklarını, durumunun iyi olduğu söylenmesine rağmen bebeği görmelerine izin verilmediğini belirtti. Birkaç saat sonra ise hastane yönetimi, Ahsen Meva bebeğin vefat ettiği haberini aileye iletti ve sağlıklı doğan bebeklerini cansız bir şekilde teslim etti.
Çetiner ailesi, bebeklerinin ölümünden şüphelenerek hastaneden teslim aldıkları cansız bedeni hemen Adli Tıp Kurumu'na (ATK) sevk ettirdi. Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan otopsi raporu, olayın boyutunu ve vahimliğini gözler önüne serdi. Raporda, Ahsen Meva bebeğin ölüm sebebinin "künt kafa travmasına bağlı kafatası kemik kırıkları ile birlikte beyin kanaması" olduğu net bir şekilde tespit edildi. Bu rapor, bebeğin ölümünün doğal nedenlerle değil, doğum sürecinde veya sonrasında maruz kaldığı şiddetli bir travma sonucu gerçekleştiğini ortaya koyuyordu. Bu tespit, hastanenin ihmal ve sorumluluğuna işaret eden en çarpıcı kanıt oldu.
Soruşturma kapsamında, ihmal iddialarıyla ilgili olarak geniş çaplı bir inceleme başlatıldı. Savcılık, Adli Tıp raporu ve elde edilen diğer deliller ışığında hastanede görevli olan bir dizi sağlık personelinin ifadesini aldı. Yürütülen tahkikat neticesinde, doğum ve sonrası süreçte görevli olan 2 doktor, 2 hemşire, hastanenin başhekimi ve başhekim yardımcısı hakkında dava açıldı. Sağlık personelinin "taksirle ölüme sebebiyet verme" suçundan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. İddianamede, personelin gerekli dikkat ve özeni göstermediği, Ahsen Meva bebeğin travmatik ölümünden sorumlu olduğu vurgulandı.
Yaşanan bu dramatik olay ve soruşturma süreci, özel hastanelerin doğum ve yenidoğan ünitelerindeki güvenlik standartlarını ve personel eğitimini sorgulatan ciddi soruları beraberinde getirdi. Ailenin avukatları, hastane yönetiminin olayın üzerini örtme çabası içinde olduğunu ve ilk başta gerçeği gizlemeye çalıştığını öne sürdü. Anne Hacer Ersoy Çetiner, "Sağlıklı doğan bebeğimi elimle aldım, birkaç saat sonra beyninin kanadığını öğrendim. Bu bir ihmal değil, cinayettir," sözleriyle yaşadığı tarifsiz acıyı dile getirdi. Aile, sorumluların en ağır cezayı alması için hukuki mücadelelerini sürdüreceklerini belirtti.
Davanın ilk duruşmaları büyük bir hassasiyetle takip edilirken, mahkeme sürecinde sağlık personelinin ve hastane yönetiminin savunmaları merakla bekleniyor. İhmal zincirinin hangi aşamada koptuğu, bebeğe travmayı kimin ve nasıl yaşattığı gibi kritik sorular, yargılama sürecinde cevaplarını bulacak. Sağlık skandalı olarak nitelendirilen bu vaka, hem hukuki hem de etik açıdan Türkiye'nin gündemindeki yerini korumaktadır.
Ahsen Meva bebeğin ailesi için adalet arayışı devam ederken, bu elim olay, sadece bir ailenin trajedisi olmaktan çıkıp, tüm ebeveynlerin güven duyduğu sağlık kuruluşlarındaki denetim mekanizmalarının ne kadar hayati olduğunu bir kez daha gösterdi. Sağlıklı bir şekilde hayata gözlerini açan bir bebeğin, hastane çatısı altında travmaya bağlı nedenlerle hayatını kaybetmesi kabul edilemez bir durumdur. Kamuoyu, yargıdan bu ihmal zincirinde sorumluluğu olan herkes için caydırıcı ve adil bir karar beklemektedir.