Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Aralık ayının başlarında Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun toplanacağını duyurarak, 2025 yılı için geçerli olacak yeni asgari ücretin belirlenmesi sürecinin resmi olarak başlayacağını bildirdi.
Bakan Işıkhan, İzmir'de gerçekleştirilen "İzmir'de Dönüşen Çalışma Hayatında İşçi-İşveren Buluşmaları"ndaki konuşmasında, asgari ücretin çalışma hayatının en temel ücret seviyesi olduğunu vurguladı. Komisyonun ana hedefi, sosyal diyalog çerçevesinde işçi ve işveren taraflarının ortak akılla bir uzlaşmaya varması olarak belirtildi.
İşçi Refahı ve Üretim Gücü Dengesi Aranıyor
Bakan Işıkhan, yeni asgari ücretin belirlenmesinde gözetilecek dengeye dikkat çekerek, komisyondan beklenen sonucun, "hem çalışanlarımızın refahını koruyan hem de işverenlerimizin üretim ve istihdam gücünü gözeten optimal bir seviye" olacağına inandığını ifade etti.
Bu yaklaşım, asgari ücretin sadece bir sosyal politika aracı değil, aynı zamanda makroekonomik dengeyi etkileyen kritik bir değişken olduğunu gösteriyor.
Çalışan Refahı: Yüksek enflasyonun yaşandığı bir dönemde alım gücünün korunması ve işçilerin geçim şartlarının iyileştirilmesi öncelikli beklentiler arasında yer alıyor.
İşveren Maliyeti: Asgari ücretteki bir artış, işverenler için personel maliyetlerini yükseltir. Bu durum, özellikle emek yoğun sektörlerde üretim maliyetlerine ve potansiyel olarak istihdama doğrudan etki edebilir. Optimal seviyenin bulunması, maliyet artışının işletmelerin sürdürülebilirliğini tehdit etmeyecek düzeyde kalması anlamına geliyor.
Ekonomiye Etkileri ve Beklentiler
Asgari ücret artışının Türkiye ekonomisi üzerindeki etkileri genellikle çok yönlüdür:
Talep ve Büyüme: Asgari ücretli kesimin harcama eğilimi yüksek olduğu için, ücretlerdeki artış toplam talebi canlandırabilir. Bu da orta-uzun dönemde üretim artışına ve ekonomik büyümeye olumlu katkı sağlayabilir.
Enflasyon Riski: Ücretlerdeki artışın maliyetler üzerinden fiyatlara yansıması (maliyet enflasyonu) ve artan talebin fiyatları yukarı çekmesi (talep enflasyonu) yoluyla enflasyonist baskı yaratma riski bulunmaktadır.
İstihdam: Literatürde asgari ücret artışının işsizliği artırıcı etkisi olduğuna dair görüşler bulunmakla birlikte, bazı çalışmalar makul bir orandaki artışın istihdam üzerindeki negatif etkisinin sınırlı kaldığını göstermektedir. Ancak kayıt dışı istihdamı teşvik etme riski de söz konusudur.
Yeni asgari ücretin belirlenmesi sürecinde, Komisyonun TÜİK'in geçim şartları verilerini, Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın enflasyon ve makroekonomik hedeflerini dikkate alarak, belirtilen "optimal seviye"yi tespit etmesi bekleniyor. Komisyon toplantılarının genellikle Aralık ayı içinde tamamlanarak, yeni asgari ücretin yıl sonundan önce kamuoyuna duyurulması öngörülüyor.