ABD yönetimi, yüksek vasıflı yabancı işçilere yönelik H-1B çalışma vizesi için başvuru ücretini 100 bin dolara çıkarma kararı aldı. Yeni uygulama, özellikle teknoloji ve mühendislik gibi alanlarda ABD'ye yetenekli iş gücü gönderen ülkeleri doğrudan etkileyecek. Başkan Donald Trump’ın imzaladığı yeni kararnameye göre bu ücret, her yıl şirketler tarafından ödenmek zorunda olacak. Aynı zamanda “Altın Kart” adı verilen yeni bir programla, 1 milyon dolar karşılığında oturma izni verilmesi planlanıyor. Bu gelişmeler, ABD'nin göçmen politikalarında ciddi bir sertleşme sinyali olarak yorumlanıyor.
Son on yılda H-1B vizesine yapılan başvurular için ödenen ücretler kademeli olarak artmıştı. 2015 yılında yaklaşık 460 dolar olan başvuru ücreti, 2024 itibarıyla 780 dolara yükselmişti. Ayrıca çeşitli işlem ücretleri ve ek harçlarla birlikte bu rakam bazı durumlarda birkaç bin doları bulabiliyordu. Ancak yeni belirlenen 100 bin dolarlık sabit ücret, önceki yıllara kıyasla neredeyse bin katlık bir artış anlamına geliyor. Bu keskin yükseliş, birçok uzman tarafından “yabancı iş gücüne karşı dolaylı bir engel” olarak değerlendiriliyor.
Kararın ekonomik ve sosyal etkilerinin kısa sürede hissedilmesi bekleniyor. ABD'de faaliyet gösteren çok uluslu şirketlerin, yabancı yeteneklere erişimi ciddi ölçüde zorlaşabilir. Ayrıca Hindistan, Çin ve Türkiye gibi ülkelerden gelen nitelikli iş gücünün ABD’ye yönelimi büyük ölçüde azalabilir. Bu durumun hem göçmen çalışanlar hem de bu çalışanları istihdam eden ABD merkezli firmalar açısından ciddi maliyetler yaratması kaçınılmaz görünüyor. Birçok şirket, alternatif olarak uzaktan çalışma modellerine veya başka ülkelere yatırım yapmaya yönelebilir.
Uzmanlar, ABD’nin bu kararla birlikte “yetenek savaşları”nda rekabet gücünü kaybedebileceğine dikkat çekiyor. Avrupa Birliği ve Kanada gibi ülkeler, nitelikli göçmen politikalarında daha cazip koşullar sunarken, ABD'nin bu denli yüksek ücret talep etmesi, “beyin göçü” açısından ters etki yaratabilir. Özellikle genç yazılımcılar, mühendisler ve akademisyenler için ABD artık cazibesini kaybeden bir ülke konumuna gelebilir. Tüm gözler şimdi, bu radikal değişikliğin Kongre’den geçip geçmeyeceğine ve uygulamanın ne zaman başlayacağına çevrildi.