Madencilik sektöründeki uzun soluklu bürokratik süreçleri radikal bir şekilde kısaltmayı ve izin kararlarını tek bir çatı altında toplamayı hedefleyen kritik bir düzenleme, "Maden İzinleri Kurulunun Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik" adıyla resmiyet kazanarak yürürlüğe girdi. Bu yeni yönetmelik, maden faaliyetlerinin çevresel, ekonomik ve toplumsal boyutlarını üst düzeyde ve bütüncül bir yaklaşımla değerlendirecek yeni bir idari yapının temellerini atıyor. Düzenleme, yatırım süreçlerinin hızlanmasını ve ülkenin maden potansiyelinin daha etkin kullanılması önündeki engellerin kaldırılmasını amaçlıyor.
Yeni kurulan Maden İzinleri Kurulu, Cumhurbaşkanı tarafından özel olarak görevlendirilecek bir Cumhurbaşkanı Yardımcısının başkanlığında toplanacak. Bu merkezi yapı, maden ruhsat ve izin süreçlerinde yetkili kilit bakanları bir araya getirerek, dağınık yetki ve uzun süren koordinasyon sorunlarına son vermeyi hedefliyor. Kurulun daimi üyeleri arasında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, Hazine ve Maliye Bakanı ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı yer alıyor. Ayrıca, kararın gerektirdiği durumlarda ilgili diğer izin ve yetkilere sahip bakanlar da Kurul çalışmalarına dâhil edilecek. Bu üst düzey katılım, kararların hızla alınmasını ve eş zamanlı olarak tüm ilgili kurumlar nezdinde uygulanmasını sağlayacak.
Kurul, bir maden faaliyetine izin verilip verilmeyeceği konusunda nihai kararını verirken son derece kapsamlı ve çok boyutlu kriterleri esas alacak. Karar süreçlerini etkileyecek temel değerlendirme konularının başında, projenin genel kamu yararına uygunluğu geliyor. Sahanın ekonomik açıdan rezerv durumu da Kurulun önemli teknik değerlendirme başlıklarından biri olacak. En kritik değerlendirme alanlarından bir diğeri ise faaliyetin çevresel etkileri olarak belirlendi. Maden projelerinin orman alanları, su havzaları, tarım arazileri ve diğer hassas doğal ekosistemler üzerindeki potansiyel etkileri titizlikle incelenerek karara bağlanacak.
Yönetmeliğin getirdiği bu merkeziyetçi ve üst düzey karar alma mekanizması, maden yatırım süreçlerinde yaşanan zaman kayıplarını en aza indirmeyi ve belirsizliği ortadan kaldırmayı hedefliyor. Daha önce farklı kurumlar arasında aylarca süren izin ve onay aşamaları, artık Kurul çatısı altında kısa sürede sonuçlandırılabilecek. Bu yapı, hem yerli hem de yabancı yatırımcılar için öngörülebilirliği artırırken, madencilik faaliyetlerinin ülkenin kalkınma hedeflerine daha hızlı entegre edilmesine olanak tanıyacak.
Sonuç olarak, Maden İzinleri Kurulu ve beraberindeki yeni yönetmelik, Türkiye madencilik sektöründe bir dönüm noktası olarak görülüyor. Kurulun yüksek düzeyli yapısı ve kapsamlı karar kriterleri, hem yatırımları hızlandırmayı hem de çevresel ve toplumsal hassasiyetleri ön planda tutan dengeli bir madencilik politikası izlemeyi amaçlıyor. Bu sayede, izin süreçlerinin etkin ve hızlı bir şekilde uygulamaya konulmasıyla maden potansiyelinin ekonomiye kazandırılması bekleniyor.