Yeni Zelanda'nın Whangarei kentinde bulunan ve bir zamanlar 'Aslan Adam' lakaplı bakıcısıyla ün salan Kamo Yaban Hayatı Koruma Alanı, mali sıkıntılar nedeniyle kapılarını kapatma kararı almasının ardından, tesisteki yaşlı aslanların akıbetiyle dünya kamuoyunun dikkatini çekti. Koruma alanının sahibi Bolton Equities, yaşları 18 ila 21 arasında değişen yedi aslanın uyutulacağını duyurmuştu. Perşembe günü yapılan üzücü bir açıklamayla, Imvula ve Sibili adlı iki aslanın tedavi edilemeyen ciddi sağlık sorunları gerekçesiyle zaten uyutulduğu doğrulandı. Bu zorunlu eylemin temelinde, tesisi ayakta tutacak yeni bir yatırımcı bulunamaması ve aslanların başka bir tesise nakledilmesinin lojistik ve insani açıdan imkansız oluşu yatıyor.
Finansal Çöküş ve Çaresiz Bir Karar: Başka Tesise Nakil İmkansızlığı
Kamo Yaban Hayatı Koruma Alanı'nın yöneticisi Janette Vallance, bu kararın personeli derinden yıktığını belirterek, "Gerçek anlamda elimizde hiçbir seçenek kalmadı" sözleriyle durumu özetledi. Koruma alanının 32,5 hektarlık arazisi Ağustos ayından beri satışta olmasına rağmen, tesisi aslan parkı olarak devam ettirecek ciddi bir sermaye yatırımcısı henüz ortaya çıkmadı. Aslanların ileri yaşları, büyük sayıları ve özel bakım gereksinimleri göz önüne alındığında, başka bir yaban hayatı tesisine taşınmaları ne insani ne de uygulanabilir bir seçenek olarak değerlendirildi. Vallance, parkın kapatılması ve hayvanların uyutulması kararının, uzun süreli finansal istikrarsızlık ve geçmişteki yönetim sorunlarının bir sonucu olduğunu vurguladı.
Ceza ve Yasal Takibat İhtimalleri: Bakanlık Denetimi Altında Bir Prosedür
Yapılan araştırmalara göre, aslanların uyutulması kararının park yönetimince alınmasına karşın, Yeni Zelanda Birincil Endüstriler Bakanlığı (MPI), bu işlemin Hayvan Refahı Yasaları'na (Animal Welfare Act) tamamen uygun şekilde yapılmasını şart koşmuştur. Haberin yayına girdiği tarih itibarıyla, park sahibi Bolton Equities'e aslanların uyutulması nedeniyle yasal bir ceza verildiğine dair herhangi bir resmi haber bulunmamaktadır. Ancak MPI, prosedürün yasalara uygunluğunu yerinde izlemek üzere bir hayvan refahı denetçisi görevlendirdiğini duyurmuştur. Bu durum, kararın hukuki sınırlar içinde kalıp kalmadığının sıkı bir denetim altında olduğunu göstermektedir; ancak mevcut bilgiler ışığında kararın kendisi bir suç teşkil etmemekte, prosedürün uygulanış şekli yasal denetime tabi tutulmaktadır.
Kalan Beş Aslan İçin Umut Işığı ve Kamuoyunun Tepkisi
İki aslanın uyutulmasının ardından, tesiste kalan Şikira, Cleo, Abdullah, Timba ve Themba adlı beş yaşlı aslan için "küçük bir umut ışığı" doğdu. Vallance, bazı yatırımcıların tesisi satın alarak hayvanların bakımını üstlenme konusunda ilgi gösterdiğini belirtti. Zamanın dar ve durumun belirsiz olmasına rağmen, bu ihtimalin değerlendirildiğini ve umudun canlı tutulduğunu ifade etti. Öte yandan, halktan gelen yoğun destek mesajlarının yanı sıra, tesis yöneticisi Janette Vallance'a yönelik tehdit ve hakaret içeren yorumlar da geldi. Bu üzücü tepkilere karşı Vallance, duygusal yoğunluğu anladığını ancak bu zorlu süreçte nezaket ve saygı beklediklerini dile getirdi.
Geçmişin Gölgesi ve Uzun Süreli Finansal Krizin Sonu
Kamo Yaban Hayatı Koruma Alanı'nın tarihi, 2000'li yılların başındaki popülaritesine rağmen, bir dizi zorlukla doludur. 2009 yılında beyaz bir kaplanın bir hayvan bakıcısını öldürmesiyle trajik bir şekilde gündeme gelmiş, ilerleyen yıllarda ise sürekli finansal sorunlar ve yönetim değişiklikleriyle boğuşmuştur. 2014'te kafeslerin yenilenmesi talimatı üzerine kapanmış, 2021'de yeniden açılmış ancak 2023'te yeniden iflas etmiştir. Aslanların uyutulması kararı, parkın on yılı aşkın bir süredir devam eden mali çıkmazının ve en nihayetinde yaşam mücadelesini kaybetmesinin acı bir sonucu olarak kayıtlara geçti.
Hayvan Refahı Krizi ve Sektörel Yansımalar: Yaşlı Hayvanların Kaderi
Bu olay, sadece Yeni Zelanda'da değil, dünya çapında hayvan refahı tesislerinin yaşlı ve özel bakım gerektiren hayvanların kaderine ilişkin zorlu etik ve finansal ikilemleri bir kez daha gündeme getirdi. Kamo örneği, hayvanat bahçesi ve koruma alanlarının, yüksek bakım maliyetleri ve yaşlanan hayvan popülasyonları karşısında kalıcı ve insani çözümler bulma konusunda ne kadar zorlandığını çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor. Kalan beş aslanın kurtulma şansı, olası yeni bir yatırımcının acil müdahalesine bağlı kalmaya devam ederken, bu süreç uluslararası toplumda hayvan hakları aktivistleri ve yaban hayatı uzmanları tarafından yakından izlenmektedir.