Okulda Kırılan Kol, Savcılıktan Çıkan 'Kovuşturmaya Yer Yoktur' Kararı: Akran Zorbalığı Vaka Raporu
Büyükçekmece Tepecik'teki bir ilkokulda yaşanan ve 8 yaşındaki bir çocuğun kolunun iki yerinden kırılmasıyla sonuçlanan olay, hem ailede hem de kamuoyunda büyük bir şaşkınlık yarattı. Geçen ay gerçekleşen bu üzücü vaka, çocukların güvenliği ve akran zorbalığı gibi kritik konuları yeniden gündeme getirdi. Olayın mağduru Y.K.Ş.'nin koluna platin takılması gerekti; şimdi haftalardır okula gidemiyor. Üstelik savcılık, 9 yaşındaki saldırgan çocuğun yaşının 12'den küçük olması sebebiyle "kovuşturmaya yer yoktur" kararı verdi.
Anne Songül Gökdemir’in anlattıkları, olayın sadece bir kavgadan ibaret olmadığını gösteriyor. Eylül ayından beri süregelen bir rahatsız etme durumu varmış. Olay günü, Y.K.Ş.'nin rehber öğretmenine şikayet edildiği; 9 yaşındaki çocuğun ise bu şikayetin "intikamını" almak için saldırdığı iddia edildi. Gökdemir, işe gittikten yaklaşık bir saat sonra okuldan aranmış, “oğlunuz arkadaşıyla birbirini itekledi, kolunu duvara çarptı” denilmiş. Gittiğinde ne bir ambulans ne de acil müdahale durumu söz konusu değildi, oğlu derste oturuyordu. Gerçekten de şaşırtıcı.
Oğlunu kendi imkanlarıyla hastaneye götüren anne, burada kolun iki ayrı yerinden kırıldığını öğrenmiş. Platin (metal çubuk/levha) takılması için acilen ameliyat gerekiyordu. Üç gün sonra ameliyata alınan çocuğun durumu, aileyi derinden etkilemiş. Kolundaki bu metal destekler yüzünden her gün pansuman yapılması gerekiyor; iki hafta sonra platinlerin çıkarılması için yeniden cerrahi müdahale (ameliyat) geçirecek. Eğitimi de haftalardır bu yüzden aksamış durumda.
Okul yönetiminin ve karşı tarafın ailesinin tavrı da hayli kafa karıştırıcı. Şikayetçi olduktan sonra geldiklerini belirten Songül Gökdemir, "Dedikleri tek şey ‘biz çalışıyoruz, ilgilenemiyoruz' oldu" diye isyan etti. Hatta iddialara göre bu zorbalığı yapan sadece o 9 yaşındaki çocuk değilmiş, 4. sınıflar, 3. sınıfların katına inip, kapüşonlarını çekerek "çete" gibi diğer çocukları itekliyor, darbediyorlarmış. Mağdur çocuğun kolunun, arkadaşı tarafından arkaya doğru çevrilerek kırıldığı ve o an çığlık çığlığa bağırdığı söyleniyor. Kamera kayıtlarının olmadığı, zira olayın kameranın görmediği bir yerde gerçekleştiği belirtilmiş.
Bu tür vakalarda, hukuk sistemimizdeki mevzuata göre 12 yaş altı çocukların cezai sorumluluğu bulunmuyor. Savcılığın "kovuşturmaya yer yoktur" kararı da tam olarak bu sebeple verilmiş. Türk Ceza Kanunu'nda (TCK), bu yaş grubundaki Suça Sürüklenen Çocuklar (kanunda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddia edilen çocuklar) hakkında dava açılmıyor; bu durumda, aile hukuku veya idari tedbirler devreye giriyor. Bir yandan adaletin sağlanmadığı hissi, diğer yandan kanunların getirdiği yaş sınırları... Karmaşık. Ancak anne Gökdemir karara itiraz etmiş. Bu durum, ailelerin akran zorbalığı ile mücadele ederken karşılaştığı hukuki boşlukları ve zorlukları gözler önüne seriyor.
Bu trajik olay, okullarda çocukların güvenliği ve zorbalığın önlenmesi için daha etkin mekanizmalar kurulması gerekliliğini ortaya koyuyor. Çocuğun yaşadığı bu fiziksel ve ruhsal travmanın izleri kolay silinmeyecek. Büyükçekmece akran zorbalığı vakası, eğitim camiası için önemli bir uyarı. Çözüm, sadece cezai yaptırımlarda değil, rehberlik, farkındalık eğitimleri ve erken müdahalede yatıyor. Gelişmeleri haberdata.com'u takip ve sosyal medya hesaplarını takip ederek güncel bilgilere ulaşabilirsiniz. Umalım ki Y.K.Ş. bir an önce sağlığına kavuşur, okula döner ve bu talihsiz olaydan sonra okullarımız çocuklar için daha güvenli hale gelir.
Güncelleme Tarihi: 10 Aralık 2025, 15:17